Günümüz yaşam koşullarında iş ve özel yaşam arasında denge kurmak maalesef çok kolay olmuyor, ancak insanın mutlu, huzurlu, başarılı ve sağlıklı bir hayat sürdürebilmesi için de dengeyi mutlaka kurması ve yaşaması gerekiyor.
Pek çok çalışan fiziksel olarak iş yerinde olmasa bile akıllı telefonlar aracılığıyla gününün büyük bir çoğunluğunu işine ayırıyor. Bu durum ise iş ve özel yaşam arasındaki dengenin çoğunlukla bozulmasına neden oluyor. Peki, bunun önüne geçmenin yolları neler?
Aynı anda bir sürü işle meşgul olmak zorunda olan zihnimiz, unutkanlık, konsantrasyon bozukluğu ve dikkat eksikliği yaşıyor. Bu yüzden bir sürü işi tamamlamadan bırakıyor, üstelik kendimizi suçlu hissediyoruz.
Kaygı, öfke gibi çok insani duygularımızı bastırmak zorunda kalıyor, bu yüzden ilişkilerimizde tahammülsüzleşiyoruz. Eskisinden daha çok kızıyor; ancak eskisinden daha çok susuyoruz.
Çalışma hayatında stres yönetimi, odaklanamama, sürekli şikayet etme, verim arttırma, etkin ekip yönetimi gibi konularda sizin ve ekip arkadaşlarınızın “farkındalığı” büyük önem taşıyor. Çalışanlarınızın zihinsel sağlığına yatırım yapmak için Mindfulness alanında sizinle nasıl işbirliği yapabileceğimizi beraber keşfedeceğiz.
Drama yöntemleri ile zamanı efektif bir biçimde, dağılmadan etkili ve verimli bir biçimde kullanmanın yöntemleri çalışılıyor olacak.
Siz en ufak bir olayda darmadağın olurken bazı liderlerin ya da üst düzey yöneticilerinizin nasıl hep aynı güçlülükte ve soğukkanlılıkta olduğunu düşündünüz mü? Araştırmalara göre çalışanların duyguları, ruh durumu ve genel eğilimleri; iş performansı, karar verme, yaratıcılık, ciro, takım çalışması, müzakereler ve liderlik üzerinde doğrudan etkiler yaratıyor. Zorlu durumlarda sakin kalabilmek ve kendinizi iyi ifade etmenin yollarını bulabilmek performansınızı doğrudan etkiler. bu eğitimde duyuları iş dünyasına karıştırmamanın yolları işleniyor olacak.
Motivasyon tavsiyelerinin bir çoğu, bir çoğumuz için işe yaramaz. Başkalarına ait hikayeleri kendiniz için uygulamaya çalışır ancak başarılı olamadıkça yine kendinizi suçlar durursunuz. Plan yapın, hedef koyun, harekete geçin gibi spot cümleler sizi sadece o an için hareketlendirir fakat devamını getirmek zordur. Motivasyon neden düşer? Çok basit olduğu söylenen motivasyon teknikleri neden sizin işinize yaramaz? Kendinizi harekete geçirmek ve en önemlisi kendinizi gerçekleştirmek için ne yapmanız gerekir? Sizi gerçekten ne motive ediyor?
Sevinç, mutluluk, endişe, üzüntü gibi normal ancak fazlası yıkıcı olabilen bir duygumuz daha var, öfke. Pek çok duyu gibi hissetmemiz gereken tanıdık bir duygu olan öfke özellikle iş hayatında fazlası ile yıkıcı olabiliyor. Peki öfkeyi nasıl yönetebiliriz?
Hepimizin hayatta bir rolü vardır. Bu rol bize doğuştan veriliyor gibi düşünsek de aslında pek çok yere kendimizi konumlandırmaktayız. Hayattaki rolümüz ne, olmasını istediğimiz rol bu mu ve bunu nasıl değiştirebiliriz?
X-Y-Z ve diğerleri. Reddedilemez biçimde içinde bulunduğumuz dönemin kültürü bizim karakterimizi şekillendirir. Özünde jenerasyonlar, her zamanın(tarihsel dönemin) kendi kültürünü yarattığının ve insanların da kendi kişisel eğilimleri kadar içine doğdukları bu kültürün ürünü olduklarının göstergesidir. iş hayatında birbirinden farklı jenerasyonlarla çalışmak nasıl kolaylaşabilir?
Sabah uyandığınız ilk işiniz elinie telefon almak, toplantı aralarında aklınızdan geçen ilk şey sosyal medyaya bakmaksa eğer, merhaba sosyal medya hayatınızı oldukça ele geçirmiş demektir. bununla baş etmek, zamanı efektif kullanmanın yollarını tekrar buluyor olacağız.
